7 Ekim 2009 Çarşamba

UNUTULMAZLAR


Unutulmazdı. Diğer unutulanlar gibi. Hala öyle.

Gözümü açışımda, nefes alışımda, dokunuşumda, baktığımda, hissettiğimde, gözümü kapatamayışımda, içimde, beynimde… Yaşıyorsun aslında benimle, gitmedin. Hayallerimde bile şarkıdaki gibisin. Git, git, gitme dur ne olur…

Süper bir yer hayal ediyorum. Mavi, kristalleşmiş, berrak bir deniz, sakin esen bir rüzgâr, dibine kadar hissedilen özgürlük hissi. Sonra karmaşıklaşıyor olay, yalnız mıyım orda? Gaddar mıyım ben, yoksa taktik mi senin dediğin gibi, korkaklık mı bunun adı, üzememek insanları… Yalnızsam üzeceğim kimse de yok. Seni davet ediyorum hayalime. Geliyorsun halelerindeki soru işaretleriyle. Gülen yüzün altında, ben sana bunların hesabını sonra soracağım bakışlarıyla. Ayaklarım batmaya başlıyor toprağa. Toprak o. Batıyor ayaklarım, uzatıyorsun elini. Tutuyorum, sıcak sevgi dolu geliyor. Güvenemiyorum… Debeleniyorum, debeleniyorum…

Bazen cehennem oluyor arka fon, alevler çıkıyor, kararıyor ortam... Kâbuslar, oyunlar, taktikler, yapmacık her şey. Bazen hayal gibi oluyor, bu oluyor, kafamdaki oluyor, hayal oluyor. Kâbus oluyor. Karmaşan, karmaşamız oluyor, fırtınalar diniyor bir anda güneş çıkıyor, sakinlik özgürlük kokuyor buram buram… Sonra yıldırımlar çakıyor, nolduğunu anlamaya çalışan küçük bir çocuk gibi hissediyorum sahnede kendimi, sonra yine aydınlık. Hımm, noldu anlamadım ya, güzel burası diye uzanıyorum sorularım, koca kafam, koca kıçımla...

Ya cidden sen niye buradasın?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder